23 Nisan 2020 Perşembe
Kimden: AYÇA AKKAYAN YILDIRIM
Tarih : 23 Nisan 2020
Kime : Genç Hukukçu
Konu : ULUSLARARASILAŞMA, ULUS ÖTESİLEŞME VE GLOBALLEŞME SÜREÇLERİ HUKUK EĞİTİMİNİ VE HUKUK UYGULAMASINI NE ŞEKİLDE ETKİLEMİŞTİR?

ULUSALLIK HUKUK UYGULAMASININ ANA UNSURUNU TEŞKİL EDER

Hukuk fakültelerinin temel amacı hukuk öğrencilerini mesleklerini ülkesel yargı yetki alanı içinde icra edebilecekleri donanımda eğitmek ve yetiştirmektir. İlk paylaşımımda da önemle vurgulamaya çalıştığım üzere, hukukçunun sağlam temellere dayanan ulusal hukuk bilgisini ve hukuki bir sorunun nasıl çözümlenebileceğine ilişkin yöntemleri içselleştirmiş olması esastır. Ulusallık bu anlamda hukuk uygulamasının ana unsurunu teşkil eder. Ülkemizdeki hukuk eğitimi bakımından da bu tespitlerin geçerli olduğunu düşünüyorum. Devletler arası ilişkiler, ikili anlaşmalar vs. bakımından rol oynayan Uluslararası Hukuk (Devletler Genel Hukuku), yabancılık unsuru taşıyan ilişkilerde uygulanacak hukuk vs. bakımlardan düzenlemeler getiren Devletler Özel Hukuku ve karşılaştırmalı hukuk alanında oldukça sınırlı içerikte sunulabilen seçimlik dersler öteden beri müfredatın parçası olmakla birlikte, hukuk eğitiminin uluslararası boyutunun özellikle son yıllara kadar ülkemizde ikinci planda kaldığını söylemek sanırım yanlış olmaz.

AKADEMİSYEN HUKUKÇULARIN KARİYERLERİ BAKIMINDAN ÖNEM ARZ EDEN ULUSLARARASI BOYUT
UYGULAMACILAR AÇISINDAN GENELDE İKİNCİ PLANDA KALMIŞTIR

Akademisyen hukukçuların çalışmaları ve kariyerleri açısından, günümüzde olduğu gibi geçmişte de (elden geldiğince) önem verilmeye çalışılan uluslararası boyut, hukuk fakültesi mezunlarının önemli bir bileşenini teşkil eden avukatlar (uygulamacılar) bakımından aynı önemi haiz ol(a)mamıştır. Hukuk fakültesinden mezuniyetlerinin ardından avukatlık stajını tamamlayıp, ilgili baro tarafından belirlenen sair gereklilikleri yerine getirerek ruhsatlarını alan avukatların çok büyük bir oranı sadece ulusal hukuk ve mahkemelerin uygulamasına odaklanma eğilimindedir. Bu çerçevede, danışacağınız meslekdaşların çok büyük bir kısmının da, haklı olarak, mesleğin icrası bakımından sağlam bir ulusal hukuk bilgisinin gerekli ve yeterli olduğuna vurgu yapacağı şüphesizdir. Ancak, dünyada yaşanan gelişme ve değişmeler göz önünde bulundurulduğunda, hukukçunun vizyonuna ilişkin bu tek yönlü anlayış ve uygulamanın aynı şekilde devam ettirilmesinin sonuçları dikkatle değerlendirilmelidir.

Bu bağlamdaki değerlendirmemizde kullanabilmek amacıyla, bu paylaşımda “uluslararasılaşma”, “ulus ötesileşme” ve “globalleşme” terimlerinden ne anlamamız gerektiği ele alınacaktır.

“ULUSLARARASILAŞMA”, “ULUS ÖTESİLEŞME” ve “GLOBALLEŞME”
HUKUK EĞİTİMİ ve UYGULAMASINI FARKLI ŞEKİLLERDE ETKİLEMİŞ DEĞİŞİM/DÖNÜŞÜM SÜREÇLERİDİR

Çoğu zaman (isabetsiz olarak) aynı anlamdaymış gibi kullanılan bu terimler esasen biraz önce ifade ettiğim gelişme ve değişim/dönüşüm sürecinin safhalarını teşkil etmektedir. Bu süreçler, birçok akademisyen ve uygulamacı tarafından yıllardır sayısız eserde incelemeye tabi tutulmuş olup, farklılık arz eden birçok görüş mevcuttur. Bu platformda farklı yaklaşımların tümüne yer verebilmek takdir edersiniz ki mümkün değil. Bu sebeple kendi değerlendirmelerimde kullandığımda ne kastettiğimi netleştirmekle yetineceğim.

Söz konusu terimleri özellikle hukuk eğitimi açısından ele alarak incelemiş olan Profesör Simon Chesterman’ın, “Hukuk Eğitiminin Gelişimi: Uluslararasılaşma, Ulus ötesileşme, Globalleşme” adlı makalesindeki yaklaşımının günümüzde de hala anlamını koruduğunu düşünüyorum. Konuya ilişkin diğer (ulaşılabilen kaynaklar) ile birlikte değerlendirdiğimde, yazarın somutlaştırma tarzını yol gösterici bulduğumdan, kendi anlayışım ve ifadelerimle tablolaştırarak sizlerle paylaşmak istiyorum. (Simon Chesterman, “The Evolution of Legal Education: Internationalization, Transnationalization, Globalization”, German Law Journal, Volume 10, Number 07, Year: 2009, 877-888.) Bundan sonraki paylaşımlarımda, tabloda gösterilen süreçlerin ülkemizdeki hukuk eğitimi ve hukuk uygulaması bakımından yansımalarını ele alacağım. Dünyada yaşanan gelişme ve değişmeleri göz önünde bulundurarak, ülkemizdeki hukukçuların vizyonuna ilişkin anlayış ve uygulamaların sonuçlarını da yeni bu bakış açısıyla değerlendireceğim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.