15 Mayıs 2020 Cuma
Kimden: AYÇA AKKAYAN YILDIRIM
Tarih : 15 Mayıs 2020
Kime : Genç Hukukçu
Konu : YABANCI DİLDE HUKUKİ YAZMA BECERİSİNİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN GEREKEN ALT YAPININ OLUŞTURULMASI (I)

Hukuki Yazma Becerisinin Önemi ve Geliştirilmesi başlıklı 8 Mayıs 2020 tarihli paylaşımımda ifade ettiğim üzere hukuki bir metni kaleme almak zordur, özel yöntem ve birikim ister. Hukuki metinlerin yabancı bir dilde kaleme alınarak ya da yabancı dile çevrilerek farklı hukuki sisteme (hukuki kültüre) mensup kişi veya kitlelere iletilmesi ise zor olan durumu daha da zorlaştırır.

Bir yabancı dili öğrenmek başlı başına özel ve uzun bir süreç. Bu sürece bir de hukuk gibi ortak global formülleri olmayan bir alandaki yapılanma ve düşünüş farklılıkları ile mesleki hususiyetler ekleniyor. Sonuçta, yabancı bir dilde sözlü ya da yazılı olarak ( olması gerektiği düzeyde) mesleki faaliyet ve iletişimde bulunabilmek için gereken alt yapının oluşturulması, bilinçli planlama ve yoğun kişisel çaba gerektiren (ekstra) zorlu bir süreç haline geliyor.

Tecrübelerime göre, genç hukukçuların ve adaylarının bu (ekstra) zorluğun kökeninde yatan nedenleri göz önünde bulundurarak ilerlemeleri, ihtiyaç duyacakları alt yapıyı oluşturmak için uygun planlama ve hazırlık yapabilmelerinin ön koşulu.

Sadece teknolojinin kolaylıklarından (çeviri programları vb.) ya da hukuki bilgi ve düşünme tarzına aşina olmadığı gibi somut konuya ve ilgili terminolojiye de hiç hakim olmayan üçüncü kişilerden faydalanarak yabancı dilde mesleki faaliyette bulunmaya çalışmak ne yazık ki olumlu sonuçlar doğurmuyor. Bu yöntemler kullanılarak istenilen hukuki içeriğin yansıtılabilmesi mümkün değil. Sayısız yanlış anlaşılmaya ve dahası hak kayıplarına sebebiyet verileceği de kuvvetle muhtemel. O halde öncelikle, yabancı bir dilde (yazılı olarak) mesleki faaliyette bulunabilmek için gereken alt yapının oluşturulmasını (ekstra) zorlu bir süreç haline getiren nedenlere daha yakından bakalım.

YABANCI BİR DİLDE (YAZILI OLARAK) MESLEKİ FAALİYETTE BULUNABİLMEK İÇİN GEREKEN ALT YAPININ OLUŞTURULMASINI (EKSTRA) ZORLU BİR SÜREÇ HALİNE GETİREN NEDENLER NELERDİR?

Hukuki metinlerin yabancı bir dilde kaleme alınması ya da yabancı bir dile çevrilmesi için öncelikle mesleki ana dile (bu çeviriler bakımından kaynak dil olarak da anılmaktadır) ve kullanılacak yabancı dile (bu çeviriler bakımıdan hedef dil olarak da anılmaktadır) hakim olmak gerekir. Ancak yabancı dil hakimiyeti de yeterli değildir. O yabancı dil içindeki hukuk diline de hakim olmak gerekir. Hukuk dili, hukuka ve hukuki işleyişe ilişkin dildir ve hizmet ettiği hukuk sisteminin ihtiyaçları ve özellikleri doğrultusunda şekillenir. İlgili olduğu hukuk düşüncesinin ve kültürünün bir ürünüdür. Bu özelliği sebebiyle farklıdır ve kendine özgü bir üslubu vardır. Hukuki Yazma Becerisinin Önemi ve Geliştirilmesi başlıklı 8 Mayıs 2020 tarihli paylaşımımda, mesleki ana dilimizde yazarken okuyucunun ne kadar hukuki bilgisi olduğu, ne bilmesi gerektiği, bir olay, olgu veya bilginin paylaşılmasının sonraki aşamalardaki muhtemel etkileri, yine okuyucuda ne suretle inanç yaratılabileceği hususlarını göz önünde bulundurmanın önemini vurgulamış; bu doğrultuda belirlenen içeriğin açık, doğrudan, herhangi bir muğlaklığa yer vermeyecek şekilde ve uygun üslupla yansıtılması gerektiğini ifade etmiştim. Mesleki ana dilimizde bile sağlanması kolay olmayan bu koşulları bir yabancı dilde sağlayabilmek ancak uygun donanım ve tecrübeyle mümkün olabilir. Birbirleriyle aynı dili konuşuyor olan ülkelerde dahi birbirinden farklı hukuki anlayış ve terminoloji söz konusu olabilmektedir. Zira hukuk dilinin kendine özgü üslubu, ilgili hukukta (hukuk kültüründe) hukuki kural ve kurumların oluşturulması ile hukuki uyuşmazlıkların ele alınma ve çözümlenme yöntemleriyle de sıkı ilişki içindedir. O halde öncelikle anlaşılması gereken, SADECE hukuki kavram ve ilgili kelimelerin yabancı dildeki sözlük karşılıkları bulunarak ya da bilinerek amacına uygun bir hukuki metne vücut verilemeyeceği ve gerçek anlamını yansıtan bir çevirinin de yapılamayacağıdır. Buraya kadar söylediklerim, mesleki ana dil (kaynak dil) ve yabancı (ya da hedef) dil hangi diller olursa olsun hepsi bakımından geçerlidir.

HUKUK İNGİLİZCESİ’NİN (LEGAL ENGLISH) GELİŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN ÖNERİLER

Günümüzde uluslararası iş ilişkileri ve işlemlerde (ortak dil demek mümkün olmasa da) ağırlıklı olarak İngilizce kullanılmaktadır. Hukuk alanında da durum farklı değildir. Uluslararası okuyucuya hitap eden hukuk dergilerinde, uluslararası akademik ve mesleki konferanslarda, hukuk alanındaki uluslararası eğitim programlarında, uluslararası nitelikteki mesleki iletişimde ve uluslararası uyuşmazlıkların tahkim vb. alternatif ihtilaf çözüm yollarıyla çözüme ulaştırılmasında ağırlıklı olarak kullanılan dil Hukuk İngilizcesi’dir (Legal English). Bu sebeple, bundan sonraki tespit ve önerilerimin yabancı dil olarak İngilizce ve mesleki anlamda da Hukuk İngilizcesi ekseninde olacağını vurgulamak isterim.

  1. Belirli düzeyde dil yeterliliği olan ancak hukuki yazma becerilerinin geliştirilmesi anlamında nasıl ilerleyeceğini bilmeyenlere ilk tavsiyem, dil bilgisi, sözcük seçimi, sözdizimi kuralları, cümle yapıları ve yazım stiline ilişkin sair temel ilkeleri paylaşan, aynı zamanda pratik yönlendirmeler de yapan güvenilir kaynakları esas alarak, öncelikle genel DİL YETERLİLİĞİ ÜZERİNDE YOĞUNLAŞMAYA DEVAM ETMELERİ ve SİSTEMLİ OLARAK YAZIM DENEMELERİ yapmalarıdır. Benim kullanmış ve derslerimde de yer vermiş olduğum, orijinal basısı 102 yıl önce yapılmış ve Amerikan İngilizcesi bakımından (her tip) yazarın başlıca kaynaklarından biri olarak gösterilen William Strunk, Jr.’ın “The Elements of Style” isimli eseri bu anlamda yol gösterici olabilir (William Strunk, Jr., The Elements of Style, The Original Edition, New York, 2006). Sonraki basılarında original eser esas alınarak, eklenen yazarlar/editörler tarafından bazı geliştirme ve ekler de yapılmıştır. 2018 basısının e-kitap ve sesli kitap versiyonları da bulunmaktadır. Strunk’ın bu eserini esas alan yazma üzerine alıştırma kitapları (workbook) da bulunmaktadır. Bu eser ya da aynı amaca yönelik başka temel eserler, sadece örnekler ezberlenerek egzersizler çözülecek test kitapları olarak algılanmamalıdır. Bu gibi kaynaklar, doğru kullanımları öğrenildiğinde ve alışkanlık geliştirildiğinde, yazar için her daim danışılacak bir kaynak eser haline gelebilir, gelmelidir. Unutmayın, yanlış yazabilirsiniz, bu gayet normal. İlk hedefiniz, kusursuz yazmak değil, yazdığınızı okurken yanlışınızı hissedebileceğiniz, yanlışınızın kulağınızı tırmalayacağı aşamaya gelmek olmalı.
  2. Çalışma ve gelişme sürecindeki deneme metinlerinize ilişkin redaksiyon (proofreading) desteği alabilirseniz gelişme hızınızı arttırabilirsiniz. Bu gibi servislere belirli bir ücret karşılığında online erişmek mümkün olabilir. Online servislerden bazılarında metni (temel dilbilgisi kuralları, cümle yapıları ve kelime seçimleri bakımlarından) bir program tarıyor. Bazılarında ise servisi gerçek kişi veriyor. Elbette ikinci seçenek daha amaca uygun, ancak ücretlendirmelerde farklılıklar olabiliyor. Bu yöntemin sadece çalışma sürecine bir destek olarak değerlendirilmesi gerektiğini, gerçek mesleki metinlerin kaleme alınması söz konusu olduğunda, düzeltmelerin (hukuki birikimi itibariyle) kim tarafından yapılacağının büyük önem arz edeceğini tekrar vurgulamak isterim. Elbette çalışmalar esnasında da en ideali, bir hocanızdan veya kıdemli meslek büyüğünden destek alabilmektir.
  3. İngilizce’nin kullanımında neyin doğru ve kabul edilebilir olduğuna odaklanacağınız yukarıdaki aşamalar önemli, ancak yeterli değildir. Hukukçu olarak sadece bir görüşünüzü açıklamak için değil, çoğu zaman hedeflediğiniz sonuca ulaşmak için yazacaksınız. Bu sebeple, bunu sağlayacak üsluba da odaklanmanız gerekli. Bu doğrultuda bir adım daha atarak, özel olarak hukukçu yazarlar için tasarlanmış eserler devreye alınabilir. Hukuk İngilizcesi için ve ana dili İngilizce olan hukukçular tarafından hazırlanmış eserlerle de çalışmalar yapılmaya başlanabilir. Bu kapsamda Black’s Hukuk Sözlüğü’nün (Black’s Law Dictionary) baş editörü avukat Bryan A. Garner’ın iki eseri değerlendirilebilir. Her ikisi de hem başlangıç yapan, hem de daha tecrübeli hukuki yazarlara hitap etmektedir. (Bryan A. Garner, Legal Writing In Plain English, A Text with Exercises, Second Edition, Chicago, 2013.) (Bryan A. Garner, The Elements of Legal Style, Second Edition, 2002.) Bu amaca hizmet eden birçok farklı kaynak da bulabilirsiniz. Ders verdiğim dönemde kaynakları ben sağladığım için kaynaklara nasıl ulaşılacağı bir sorun teşkil etmiyordu. Zorluklar yaşanabileceğini tahmin ediyorum. Hukuk fakültelerinin kütüphanelerine başvurabilir, hukuka uygun olmak kaydıyla çeşitli online opsiyonları da değerlendirebilirsiniz.
  4. Sistemli ve sabırlı çalışmayla gerekli ilerleme kaydedildikten sonra, artık hangi alanda, hangi hukuk çerçevesinde çalışılıyorsa, o alana özgü incelemelerden (sözleşme yazma stillerine ilişkin vb. kaynaklar) faydalanılması aşamasına geçilebilir. Bunlara ileride tekrar değineceğim.
  5. Burada özetlenen plan çerçevesinde çalışmalar sürdürülürken yapılabilecek EN FAYDALI şey sürekli ve çeşitliliği de gözeterek İngilizce hukuki metinleri OKUMAKTIR. Okumadan yazabilir hale gelmek mümkün değildir. Okurken üsluba, cümle yapılarına ve terminolojiye dikkat edilmesi ihmal edilmemelidir. Okumaların seçilmesi önemli olup, bu seçimlerin kişinin dil yeterliliğine, ilgi ve bilgi seviyesine göre özel olarak yapılması gerektiği hatırlanmalıdır. Akademik makalelerin sunulduğu veri tabanlarının bazılarına ücretsiz üye olarak online, bazılarına da hukuk fakültelerinin kütüphane üyelikleri üzerinden ulaşmanın mümkün olduğunu hatırlatmak isterim.
  6. Hukuk fakültesi hocaları ya da öğrencileri tarafından hazırlanan ve spesifik bir alanı veya güncel hukuki gelişmeleri konu edinen İngilizce hukuk bloglarının takip edilmesi ve paylaşımların düzenli okunması da katkı sağlayabilir.
  7. Diğer taraftan dil yeterliliği sözlü ve yazılı iletişim bakımından bir bütün teşkil ettiğinden, akademik kaynaklar dışındaki görsel ve işitsel kaynakların da hedeflenen gelişim sürecini destekleyebileceği gözden kaçırılmamalıdır. Yıllar önce, Amerikan Barolar Birliği’nin online bülteninde (ABAJournal) önde gelen avukatlara sorularak oluşturulan hukuksal temalı en iyi 25 Hollywood filmi listesi (The 25 Greatest Legal Movies) yayınlanmıştı. Hızlı bir online arama ile ulaşabileceğiniz bu ve benzeri listelerdeki filmleri ya da dizi filmleri (mümkünse alt yazıları takip ederek) izlemenin farklı açılardan yararını göreceksiniz. Hukuksal temalı bu film ve dizilerin gerçek hukuki kurum, kural ve usulleri ne kadar yansıtabildiklerini merak ederseniz, bazı avukatlar tarafından YouTube’da yayınlanan eleştiri videolarını da izlemek isteyebilirsiniz.
  8. Tüm bu öneriler bakımından unutulmaması gereken, sistematik olarak tekrar etmenin (özellikle de dil öğrenimi bakımından) çok önemli olduğudur. Tekrar, öğrenimin anasıdır.

    -Devam Edecek.

1 Yorum

  1. Büşra tozal dedi ki:

    Kendi adıma bu faydalı esasen ulasilmasi zor bilgilendirmeler için teşekkür ederim

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.